Rüyada Cami Görmek Ne Anlatır? İslami Kaynaklar ve Rüya Tabir Âlimlerinden Kapsamlı Yorum

BİLGE TABİRCİ / BİLGETABİRCİ.COM

Cami sembolünün özeti: İzzet, sığınak, meşruiyet

İslami Kaynaklar camiyi; dinî kimliğin merkezi, meşruiyetin ölçüsü ve toplumsal itibarın aynası olarak okur. İslami Rüya Tabir Âlimleri camiyi kimi zaman önderlik ve makamla, kimi zaman da tevbe, hacc ve helâl rızıkla ilişkilendirir.

Allâme Meclisî: Önderlik ve bereket kapısı

Allâme Meclisî’ye göre cami görmek; önderlik, başkanlık, muhafızlık veya yargıçlığa işaret eder. Camiye girmek hayır ve bereket kazanımıdır. Caminin güzel ve kullanışlı olması, işi büyük şahsiyetlerle güçlendirmeye delâlet eder. Cami veya mescit inşa etmek ise cennette güzel bir köşk müjdesidir.

İhya ve Nablusî’de ayrıntılı harita: Unsurlar ve karşılıkları

İhya:

• Büyük cami melike; küçük camiler yerel yöneticilere; cami ve mescid sultan ve adamlarına, hâkim ve kadılara, âlimlere, kadri yüce muhterem kadına, ayrıca çarşı ve ticarete işaret eder.

• Camiye girmek: Dini emirleri yerine getirme, Müslüman kimliğini muhafaza.

• Cami yaptırmak: Bilgin/önder olmak, hacca gitmek, dindar kadınla evlenmek; başka hayırlara da kapı.

• Camiye ilave: Hayırların artması. İçeri girip secde: Tevbe ve hidayet.

• Camiyi açık bulmak: Hayır-bereket kapıları açılır; kapalı bulup girememek: İşler zorlaşır, arzular gecikir.

• Bir vasıta/binek ile camiye gitmek: Akrabalarla ilişkiyi kesmeye uyarı.

• Camide ölmek: Nasûh tevbe ile vefat.

• Camide namazı tamamlamak: Dileğin tamam olması. İmama uymak: Rahmet üzere olmak, bazı işlerini başkasına havale etmek.

• Camide noksan/çirkin fiil görmek: O beldenin hâline işaret; iyilik görülürse halkın iyiliği.

Nablusî (temsiller):

• Camiye girmek: Din işlerini ifa; cami İslâm alâmeti olduğundan melik, helâl–haramı ayıran hâkim, pazar, anne-baba/hoca (itaat edilenler) sembolüdür.

• Mazlum olarak camiye girmek: Adalet ve Kur’an; çok asker çağrışımıyla deniz, hamam (temizlik), kabir (huşû), yıkanma, güzel koku, susmak, kıbleye yönelmek manaları.

• Tavan: Melikin yakınları; direkler: devlet büyükleri/amirler; lambalar: icapta verilen mal; sergiler: devletin adaleti ve itaat eden âlimler; kapılar: kapıcı/perdâr; minare: melikin vekili/habercisi.

• Cami hâkime delâlet ederse: Direkler evkaf; lamba/mum fakihler; sergiler hükümler veya ilmî çıkarımlar; tavan başvurduğu kitaplar; minare halkı toplamaya kalkışması; minber kölesi; mihrab hanımı.

• Caminin yanması/rüzgârın uçurması: Rüya sahibinin kaybolması, mülkün değişmesi. Şadırvan: Subay/asker için kışla.

• Kubbe/yüksek yerler: Reisler; alt kısımlar: avam; zikredenler/öğrenciler/ibadet ehli: direkler. Müezzin: Hakim/amirin sesi; kapılar: işçiler, bekçiler, emniyet.

• Bakımlı ve sağlam cami: İyilik ve doğruluğu yaymaya çalışan şahıs; caminin yıkılması: dindar/âlim büyük zatın vefatı; çatıda eksik: amelde noksan.

• Meçhul birinin camide namazı (imam hastaysa): Vefat işareti.

İnşa ve dönüşüm rüyaları: Makam, hacc, helâl–haram terazisi

Seyyid Süleyman: Cami/mescid/medrese inşa ve imar: Kendisine uyulan bir âlim olmak. Cabirü’l-Mağribî: Mescid yaptıran, dindar bir kadınla evlenir. Cami ve medreselerle çevrili çiçek/yeşillik: İftiraya uğrama, sonra aklanma. Bu binalardan birine girmek: Güven, takvânın artışı.
İbn Sîrîn: Cami/mescid/medrese yaptırmak/imar: İyi amel, yüksek makam, güzel evlilik, hacca gitmek, halka faydalı bina; ilave etmek: büyük hayır, salih ameller, tevbe. Yeni camide bulunmak: Âhiretin mamur olması, hacc.
Evini mescide çevirmek: Hayır ve şeref; Müslümanları iyiliğe davet. Caminin hamama dönüşmesi: Meşhur bir zatın büyük günahlara düşmesi.
Dükkânın mescide dönüşmesi: Helâl kazanç; mescidin dükkâna dönüşmesi: Helâl–haramı karıştırma veya aile düzeninde problem.
İbn Kesîr & Nâfî: Cami/mescid çarşı-ticarete de delâlet edebilir. Merdivenle çıkılan mescid: İlmiyle övünen mağrur âlim; aşağı inilen mescid: İşlerde kolaylık. Şehir camiinin köy camisine dönüşmesi: Cemaat ve vakıfların zayıflaması; tersi canlanma.
Malzemeyle usûlünce inşa: Cennet’te köşk; uygunsuz malzemeyle inşa: Riyâ ve günah. Çatı çıkmak: Yetim/zayıfı korumak. Bilinmeyen yeni cami: O sene hacc ve malını din yolunda harcama.

İbadet sahneleri ve uyarılar: Secde, kapılar, hasır, bid‘at

Kapıdan girip secde: Allah’ın affına mazhar. Kapılar kapalı: İşlerin güçleşmesi; açık kapıdan girmek: Bir kimseye dininde yardım, dalâletten kurtarmak, takdir kazanmak.
Bir toplulukla camiye girip kendisi için çukur kazıldığını görmek: Hayırlı evlilik. Cami hizmetkârlığı: Kıymetli ve kudretli zata hizmet.
Eskimiş hasır: Ehlinin sâlih hâlinin bozulması; dine/halka zarar. Uygunsuz şey görmek: Dinde noksan; münasebetsiz davranmak: Bid‘at ve musibet uyarısı; büyük günah tehlikesi.
İbn-i Fuzâle: Terkedilmiş mescid; ulemânın ihmali, dinî emirlere ehemmiyet vermemek; tasavvuf ehlinin dünyadan tamamen el çekmesine işaret.

www.bilgetabirci.com