Şahıslara Göre Rüyaların Özellikleri
İbn-i Sîrîn ve diğer İslam âlimlerine göre rüyaların doğruluğu kişinin inancı, ahlâkı, toplumsal rolü ve yaşam tarzıyla yakından ilişkilidir. Hâkimlerin, âlimlerin ve salihlerin rüyaları daha sahih kabul edilirken; fasıkların, sarhoşların veya küçük çocukların rüyaları genellikle tabirsizdir.

Şahıslara Göre Rüyaların Özellikleri
BİLGE TABİRCİ / ANKARA
İbn-i Sîrîn’e Göre Rüyaların Çeşitliliği
Ünlü İslam âlimi İbn-i Sîrîn, rüyaların kâfir ve müminler için farklı boyutlarda gerçekleştiğini, aslen ise on üç kategoriye ayrıldığını belirtir. Bu kategoriler; hâkimlerin, fakihlerin, âlimlerin, özgürlerin, kölelerin, erkeklerin, kadınların, iffetli ve fasıkların, zenginlerin, fakirlerin, baliğ olan ve henüz baliğ olmayan çocukların rüyalarıdır.
Hâkimler, Fakihler ve Âlimler
Hâkimlerin rüyalarının diğerlerinden daha gerçekçi olduğu kabul edilir. Bunun nedeni, onların adalet, nezaret ve halkın sorunlarıyla ilgilenme sorumluluklarıdır. Fakihler ve âlimlerin rüyaları da benzer şekilde daha sahih sayılır; çünkü toplumu hidayete davet eden, kötülükten sakındıran kişiler olduklarından, rüyaları hakikate daha yakındır.
Erkekler, Kadınlar ve İffetliler
Kaynaklarda erkeklerin rüyalarının kadınlarınkinden daha gerçekçi olduğu vurgulanır. İffetli kişilerin rüyaları da fasıklarınkinden daha güvenilir bulunur. Salih kimselerin günahlardan uzak yaşamları, onların rüyalarını daha anlamlı kılar. Fasıkların rüyaları ise kıyamet günü aleyhlerine delil olacak niteliktedir.
Fakirler, Zenginler ve Çocuklar
Fakirlerin rüyaları genellikle iki şekilde yorumlanır: Eğer rüya hayırlı ise geç, şerli ise erken çıkar. Zenginlerde bunun tam tersi söz konusudur. Baliğ olan gençlerin rüyaları, şehvet ve tecrübesizlikten ötürü zayıf kabul edilir. Henüz baliğ olmamış çocukların rüyaları konusunda ise farklı görüşler vardır. Kimilerine göre bu rüyalar çabuk gerçekleşir, kimilerine göre ise yorum gerektirmez.
Tarihî Bir Örnek: Safiye’nin Rüyası
Rüya yorumlarının tarihte gerçekleşen örnekleri de vardır. Rivayete göre, Safiye bint-i Vahiy Hayber’de iken rüyasında ay ile güneşi birlikte görmüş, bu rüya Resul-i Ekrem’in (s.a.a) kaleyi fethedeceğine işaret etmiştir. Ertesi gün kale gerçekten ele geçirilmiş ve Safiye, Hz. Peygamber’in eşi olmuştur.
Rüyaların Zamanı ve Gerçekleşme Süresi
İmam Cafer Sadık’a göre gündüz görülen rüya birkaç gün içinde gerçekleşir. Gece görülen rüyalar ise aylar hatta yıllar sonra çıkabilir. Hz. Yusuf’un rüyası yirmi yıl, Hz. Peygamber’in gördüğü bir rüya ise kırk yıl sonra gerçekleşmiştir. Cabir’e göre en doğru rüyalar sabaha yakın vakitte görülür; çünkü bu rüyaları Levh-i Mahfuz’dan gösteren mukarreb meleklerdir.
Tabircilerin Dikkati
İbn-i Sîrîn’in talebelerine verdiği örnekte olduğu gibi, aynı rüya farklı kişilere farklı tabir edilir. Kişinin ahlâkı, siması ve yaşam tarzı rüya yorumunun yönünü değiştirir. Bu nedenle tabirciler, yalnızca sembollere değil, rüya sahibinin kişiliğine de dikkat etmelidir.
Her rüya, sahibinin kalbi kadar eşsizdir; yorumu da öyle olmalıdır.
Gerçek anlamı keşfetmek için rüyanızı Bilge Tabirci’ye yorumlatın.