Osmanlı’nın Kuruluşuna İşaret Eden Rüya: Osman Gazi ve Şeyh Edebali’nin Kehaneti

BİLGE TABİRCİ / BURSA

Osman Gazi’nin Gençlik Yıllarındaki Manevi Yolculuk

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi (1254-1324), gençlik yıllarında gördüğü bir rüya ile tarihe geçti. Osmanlı tarihçilerine göre Osmanlı Devleti’nin doğuşuna işaret eden bu rüya, yalnızca bir kişisel tecrübe değil, aynı zamanda bir medeniyetin müjdesi oldu.

Henüz yirmili yaşlarında, Şeyh Edebali’nin tekkesinde misafir olan Osman Bey, geceyi Kur’an-ı Kerim okuyarak geçirdi. Yaklaşık altı saat süren bu ibadetin ardından uykuya dalan Osman Bey, İslam ve Türk dünyasının geleceğini şekillendirecek bir rüya gördü.

Rüyanın Görülüşü: Hilalden Çınara Uzanan Kehanet

Rüyasında, Şeyh Edebali’nin göğsünden bir hilâl doğduğunu, bu hilalin büyüyerek dolunay haline geldiğini ve kendi göğsüne girdiğini gördü. Ardından Osman Bey’in göğsünden kökleri dört büyük ırmağa –Dicle, Fırat, Nil ve Tuna’ya– uzanan heybetli bir çınar ağacı yükseldi.

Ağacın gölgesi Atlas, Balkan, Kafkas ve Toros dağlarına kadar ulaşıyor; dallarından yayılan yapraklar tüm cihanı kaplıyordu. Vadilerdeki şehirlerde camilerin altın kubbeleri hilallerle parlıyor, minarelerden ezan sesleri yükseliyordu. Bir rüzgâr ise ağacın yapraklarını İstanbul’a çevirdi; şehrin yüzük taşı gibi parladığını gördü.

Şeyh Edebali’nin Yorumları ve Tarihi Mesaj

Sabah olduğunda Osman Bey, rüyasını Şeyh Edebali’ye anlattı. Şeyh, bu rüyayı şöyle yorumladı:

“Ey oğul! Allah sana ve nesline cihan devleti nasip etti. Benden sana gelen nur budur. Soyundan nice padişahlar gelecek ve birçok devleti bir çatı altında toplayacak.”

Aynı zamanda Osman Bey’e, tarihe geçen şu nasihatlerde bulundu:

• “Geçmişini bil ki geleceğe sağlam basasın.”

• “Zümrüt-ü Anka’nı iyi seç ki Kaf Dağı sana yakın olsun.”

• “Bundan böyle rahat bize, cefa sana.”

Bu sözler, yalnızca bir rüya tabiri değil, aynı zamanda Osmanlı’nın altı asır boyunca sürecek ideolojik ve siyasi vizyonunun da temeli oldu.

Osmanlı Devleti’nin Manevi Doğuşu

Osman Gazi’nin gördüğü bu rüya, hanedanın altı asır üç kıtaya hükmetmesine işaret eden ilahi bir mesaj olarak kabul edildi. Tarihçiler, Kur’an-ı Kerim’i sabaha kadar okumasının ve ardından gördüğü rüyanın, Osmanlı hanedanına verilen uzun ömürlü hükümranlığın bir işareti olduğuna dikkat çekerler.

Rüya, bir bireyin ruhani tecrübesinden öte, medeniyetin kuruluş hikâyesi olarak anılmaya devam ediyor.

www.bilgetabirci.com